T24 Haber Merkezi
Türkiye Barolar Birliği (TBB), İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınarak tutuklanmasının ardından üniversitelerde boykota başlayan öğrenciler ve bu öğrencilere destek veren akademisyenler hakkındaki disiplin cezalarını destekleyen Yüksek Öğretim Kurulu’na (YÖK) karşı hukuki bir açıklama yaptı. TBB, öğrencilerin dersleri boykot etmelerinin ifade özgürlüğü kapsamına girdiğini, kampüs içindeki protestoların ise toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı kapsamında olduğunu belirtti. Ayrıca, protestolara katılanların disiplin cezalarına maruz kalmalarının Anayasa’ya aykırı olduğunu vurguladı.
YÖK’ün Üniversitelere Yönelik Talimatı
Hukuki değerlendirmede, çeşitli asliye ceza mahkemelerinde 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu çerçevesinde süren davaların yanı sıra, Yükseköğrenim Kanunu’na göre üniversite öğrencilerinin ders boykotlarına ilişkin disiplin sorumluluğu da ele alındı. Bu kapsamda, YÖK’ün 6 Nisan 2025’te üniversitelere gönderdiği yazıda, boykot ve işgal eylemlerine karışanlar hakkında disiplin işlemleri başlatılması, eylemleri destekleyen akademik ve idari personel ile öğrenciler hakkında ise adli ve idari işlem yapılmasını talep ettiği ifade edildi.
Boykotun İfade Özgürlüğü Kapsamı
Öğrencilerin dersleri boykot etmeleri ve bu konuda çağrı yapmaları ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir.
Protesto Hakkı ve Toplantı Gösteri Yürüyüşü
Öğrencilerin, başkalarının derslere katılımını ve derslerin yapılmasını fiziksel olarak engellemedikleri sürece, herhangi bir siyasi ya da başka bir konuyu protesto etmek ve bu konulara üniversite yönetimi ya da kamuoyunun dikkatini çekmek amacıyla üniversite kampüsünde veya binalarında toplanmaları hem akademik özgürlük hem de toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı kapsamında korunmaktadır.
Disiplin Cezalarının Anayasa’ya Aykırılığı
Bu tür eylemlerin, 2547 sayılı Kanun’un 54. maddesinde tanımlanan disiplin suçları arasında değerlendirilmesi Anayasa’nın 26. ve 34. maddelerine aykırıdır. Böyle bir değerlendirme, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarıyla ve ‘Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi halinde uluslararası andlaşma hükümleri esas alınır.’ diyen Anayasa’nın 90/5. maddesine de aykırılık teşkil edecektir.